"Ders kabul etmiyoruz!": Meksika, OAS'ın yargı seçimlerine ilişkin raporunu kınadı

Meksika hükümeti, 8 Haziran 2025'te Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ve Dışişleri Bakanı Juan Ramón de la Fuente aracılığıyla, ülkedeki son yargı seçimleriyle ilgili olarak Amerikan Devletleri Örgütü'nün (OAS) sunduğu raporu sert bir dille reddederek örgütü "yetkisini aşmak" ve "müdahale etmek"le suçladı.
Meksika hükümetinin OAS seçim gözlem misyonunun Yargı mensuplarının seçimine ilişkin raporuna verdiği yanıt güçlü ve birleşikti. Başkan Claudia Sheinbaum ve Dışişleri Bakanı Juan Ramón de la Fuente, uluslararası örgütün sonuçlarını ülkenin içişlerine "müdahale" olarak nitelendirerek resmi tutumu yönlendirdiler.
Meksika yönetiminin temel argümanı, OAS misyonunun gözlem yetkisinin sınırlarını aştığıdır. Seçim süreci boyunca "akordeonların ve düşük katılımın" varlığını kabul ederken, hükümet bu faktörlerin seçimi geçersiz kılmadığını savundu. Ayrıca diplomatik bir notayla iletilen resmi savunma, süreç boyunca ulusal yasal çerçeveye uyulması gerektiğini vurguladı.
Kaynaklara göre, OAS Başkanı Albert Ramdin'e, "Kendi prensiplerini hiçe sayan bir örgütten demokrasi dersleri almayı kabul etmiyoruz" mesajı iletildi ve "Bu hükümetle yumuşak öneriler olmayacak" denildi.
Bu güçlü tepki, Meksika dış politikasında tekrar eden bir gerginliği vurguluyor: demokratik süreçler ve insan hakları gibi hassas konularda uluslararası örgütlerin incelemesine rağmen ulusal egemenliğin savunulması. Bu olay, Meksika'nın gelecekte bu çok taraflı varlıklarla nasıl etkileşim kuracağına dair bir emsal oluşturabilir.
OAS raporunun ayrıntılı ayrıntıları tam olarak kamuoyuna açıklanmamış olsa da, eleştirilerin ulusal düzeyde tartışma yaratmış olan temel hususlara odaklandığı anlaşılıyor. OAS, yargı seçimlerinde %13 civarında seyreden belirgin derecede düşük vatandaş katılımı konusunda endişelerini dile getirdi. Ayrıca, uluslararası örgüt, "akordeon" (yetkisiz seçmen yardımcıları) kullanımı ile bazı durumlarda elde edilen sonuçlar arasındaki olası ilişkiyi vurguladı.
Temel olarak, OAS, Meksika'nın doğrudan halk oylamasıyla yargı makamlarını seçme modelinin -dünya çapında benzeri görülmemiş bir sistem- adalet yönetiminin ve yargı bağımsızlığının temel ilkelerini güçlendirmeye gerçekten katkıda bulunup bulunmadığını sorguladı. OAS ile bu yüzleşme, tam da bu noktalarda yoğun bir iç tartışmanın konusu olan Meksika'daki derin ve tartışmalı bir yargı reformu bağlamında gerçekleşiyor. Bu nedenle uluslararası eleştiri, zaten kutuplaşmış bir tartışmaya ek bir karmaşıklık katmanı ekliyor.
Bu anlaşmazlığın çok sayıda sonucu var. Diplomatik düzeyde, Meksika ile OAS arasındaki ilişkiler bir soğukluk dönemi yaşayabilir. Meksika'nın reddetmesinin şiddeti, OAS'nin ülkedeki gelecekteki seçim süreçlerini gözlemleme isteğini veya önerilerinin nasıl karşılandığını etkileyebilir.
İç siyasi düzeyde, hükümetin pozisyonu, özellikle yargı olmak üzere mevcut yönetim tarafından teşvik edilen yapısal reformların savunulması olarak yorumlanabilir. Ancak, OAS raporunun reddedilmesi, yargı seçimlerinde düşük katılım ve yüksek sayıda geçersiz oy konusundaki iç eleştirilerle birleştiğinde, hem ulusal hem de uluslararası alanda yeni yargının meşruiyet algısını etkileyebilir. Bu algı, etkili bir şekilde faaliyet göstermesi ve tarafsız ve özerk olarak görülmesi için yüksek düzeyde kamu güveni ve tanınması gerektiren bir hükümet kolu için hayati öneme sahiptir.
Meksika'nın tepkisini oluşturan OAS raporundan bir alıntıya göre, "Meksika vatandaşları ve kurumları, dünyada benzeri görülmemiş olan, yargı makamlarının halk oylamasıyla seçildiği mevcut modelin, adaletin uygulanmasının temel ilkelerini güçlendirmeye katkıda bulunup bulunmadığını değerlendirmelidir."
Meksika'nın iç süreçleri konusunda uluslararası incelemeye tabi tutulması ilk kez olmuyor, ancak yargı reformunun niteliği ve üyelerini seçme yöntemi özellikle dikkat çekti. Uluslararası toplum bu değişikliklerin nasıl gerçekleşeceğini ve bunların Meksika'da hukukun üstünlüğü ve güçler ayrılığı üzerindeki etkisinin ne olacağını yakından izliyor.
Bu tür gözlemlerin "müdahale" mi yoksa meşru bir çok taraflı iş birliği ve gözetim uygulaması mı olduğu konusundaki tartışma devam edecek. Meksika hükümeti için öncelik, iç reformlarını sağlamlaştırmak ve bu süreçte egemenliğini savunmak gibi görünüyor. Bu duruşun uluslararası sahnede ve kurumlarına duyulan kamu güveni açısından uzun vadeli sonuçlarının ne olacağını zaman gösterecek.
La Verdad Yucatán